Mezar Taşı Yazıları
 


Yayın hazırlığı içinde olduğum, "Mezarlık Kültürümüzden Örnekler" adlı kitabımın tashih aşamasındaki çalışmalarım sırasında, değişik mezarlıklardaki mezar taşlarında yeralanlardan ön ve arka kapakta değerlendirmek üzere bazı seçmeler yaptım. Onların satırları-mısraları arasında gezmek istiyorum, sizlerle paylaşmak istiyorum efendim. Buyrun:

1- Düşünmezsin sen ölmeyi,
Terketmezsin hiç gülmeyi,
Yakası yok, ak gömleği,
Giymemeye çare mi var?.

2- Konularım, komşularım,
Torunlarım, yavrularım,
İşte benim sonbaharım,
Gelmez yola gidiyorum..

Bu duygularla, dünya gerçekleri anlatılır, herşeyin boş olduğu yönünde dikkat çekilirken, mezarlıkların binlerce değerli insanla dolu olduğu noktasından hareket edilmek istenir. Ve arkasından seslenilir:

3- Sabahtır, ezana bak,
Kabrimi kazana bak,
Azrailin suçu ne,
Defteri yazana bak.

4- Dünya büyük bir ağaç,
Bizler birer yaprağız.
Bugün veya sonradan,
Teker teker toprağız (İsa Kayacan)

Bitişi yoktur, dönüşü yoktur. Bu dünyada yaşarken varlığımızı hissettirmeliyiz, yaptıklarımızla, yakın çevremize, toplumumuza yararlı ve yardımcı olmalıyız. Zaman içinde kaybolup giden, gidecek bir isim olup-olmamak elimizdedir.

5- Nice ölüler vardır, diriden daha diridir,
Nice diriler vardır, ölüden, daha ölüdür.

6- Dünya bir bahçe,
İnsanlar, dal-yaprak,
Unvanın ne olursa olsun,
Sonun, yine kara toprak.

7- Sen bahar gülüsün,
Sevgili bir ölüsün,
Kara toprakta değil,
Kalbimizde gömülüsün..

Ardı arkası gelmez yorumların, söyleyişlerin. Hepsi bu dünya ile ahiret arasındaki gerçeklerden sözeder, karşılaştırma yapar. Toprak, ölüm-vefat, bu dünyadan göçüp gitmek her anlatımın hareket noktasıdır.

8- Toprağa ait vücut,
Yerde kalır..
Ruh ise,
Göklerin süsüdür..

9- Ölüm tek kişiliktir,
Sevgi, iki kişiliktir,
Ben, sizi sevdim,
Aklımda değildi ölüm..

Yayın hazırlığı içinde olduğum, "Mezarlık Kültürümüzden Örnekler" adlı kitabımın ön ve arka kapağında yeralmak üzere seçtiğim, mezar taşı yazılarından örnekler vermeye devam ediyorum:

10- Ne ibretler verir insana,
Baktıkça mezarlıklar.

11- Ziyaretten murad, bir duadır,
Bugün bana ise, yarın sanadır.

12- Nefis dünyada kalır,
Gövde toprakta,
Ruh gider,
Aslı olan Rabbine..

13- Bu dünyaya geldik, indik pazara,
Bir kefen aldık, döndük mezara.

14- Kimler geldi, neler dediler,
Hepsi bu dünyayı bırakıp gittiler,
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?,
Bu gidenler de senin gibiydiler..

15- Biz de gezerdik, sizin gibi,
Siz de gelirsiniz, bizim gibi.

Hani, şu gerçeklerin anlatılmadığı, anlaşılmadığı zamanlar olur ya, mezar taşlarındaki yazıların temelinde sanki gerçeklerin anlatılması, duyurulması, dünyada kalanların zihinlerine yerleştirilmesi çabaları var!. Böyle anlaşılıyor. Devam edelim:

16- Genç yaşımda ölüm geldi başıma,
Akıbet tenim toprak oldu,
Yazılı taş dikildi başıma..

17- Kimi çoktan yıkılmış,
Kimi eğik, kimi yan yatmış,
Kiminin kırılmış başı.
Kitaplarsa dimdik ayakta,
Kitaplar, en dayanıklı mezar taşı.

18- Ölüm dediğin nedir;
Dalda bir kuru yaprak.
Bin sene de yaşasan,
Son durak kara toprak..

19- Ölür ise, ten ölür,
Canlar, ölesi değil.
Hoş yaşa, verimli ol,
Dönüp, gelesi değil.
Tanrıdan kullarına,
Ne çare ki insanlar,
Bunu, bilesi değil..

20- Dünya bir terzi dükkânıdır;
Ölçüyü veren gider.

İnsanların, bu dünyadaki kavga gürültüleri bırakıp, azla yetinmeleri, yetinebilmeleri için daha neler söylenmeli, yazılıp-çizilmeli acaba?.

Prof. Dr. İSA KAYACAN



 
  Bugün 7403 ziyaretçi (10439 klik) kişi burdaydı!  
 
нттρ://мαяαѕℓι46.тя.gg ツ
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol